Yavru köpek sahiplenirken ve üretirken dikkat edilmesi gerekenleri üç ana başlık altında değerlendirmek gerekir. Bunlar yavrunun davranış gelişimi, fiziksel gelişimi(sağlığı) ve yavrunun geçmişi yani seceresidir. Yavru köpek seçerken bütün bunlar yavruyu sahiplenecek kişi tarafından dikkatle üzerinde durulması gerekenlerdir. Diğer taraftan her üretici ister profesyonel olsun, ister amatör eğer her yönüyle sağlıklı köpek yetiştirmek istiyorsa bunlara uymak zorundadır.
Yavrunun davranış gelişimi anne karnında başlar ve çeşitli dönemlerden geçer. Yavru köpeğin geçirdiği bu dönemlere kritik period denilmektedir. Yavru köpeğe bu kritik period içersinde gerektiği gibi davranılmadığı zaman onun yaşamında bazı davranış bozukluklarının olması, eğitiminin güçleşmesi, çevresi ile uyumlu yaşayamaması gibi sorunlarla karşılaşılır.
Köpeğin yavru ve anne karnında iken içinde bulunduğu kritik period şu şekilde evrelere ayrılmaktadır,
-Prenatal period (Anne karnındaki 3. dönemde başlar)
-Neonatal period (Doğumdan 12 günlük olana kadar)
-Geçiş periodu (12 ile 21. gün arası)
-Birinci sosyalleşme periodu (3 ile 5. hafta arası)
-İkinci sosyalleşme periodu (6 ile 12. hafta arası)
-Korku periodu (8 ile 11. hafta arası)
-Sosyal dominantlık periodu ( 10 ile 16. hafta arası)
-Çevresel adaptasyon dönemi (13 ile 16. hafta arası)
Yukarıda belirtilen dönemler köpeğin doğumu ile 16. hafta arasında kalan süreyi kapsamaktadır. Bu dönemler arasında bazı farklılıklar görülebilir. Öreğin Steven Lindsay ile Burce Fogle'ın tanımlamaları arasında zamanlarda çok ufak sarkmalar vardır. Yukarıdaki evreler Steven Lindsay'in sınıflamasına göre yazılmıştır. Bu süre içersinde köpek ömrü boyunca onu etkileyecek ve kalıcı davranışlara ve zihinsel gelişmeye sahip olur. Bu süre bitiminde bazı kapılar açılmamak üzere kapanır. Örneğin 4 ayını geçmiş bir köpeğin sosyalleştirme çabaları istenilen sonucu veremez.
Bu süreyi gerektiği gibi geçirmemiş olan köpekler genellikle çevresine uyumlu olmayan, tam anlamıyla eğitilemeyen, ileride iyi anne olamayan, aşırı tepkisel veya durgun, kontrol edilemeyen sorunlu köpekler olabilirler.
Yavruların anne ve kardeşlerinden ayrılma zamanı 7. haftada olmalıdır. Bu -1 ve +1 hafta olarak esneyebilir. Yani 6. ve 8. haftalar arasında yavrular sahiplendirilmelidirler. Bu sürenin altında yavruların anne ve kardeşlerinden ayrılmaları veya bu süreden fazla anne ve diğer kardeşlerle beraber kalmaları kritik periodun evreleri içersinde uygulanan prosedürleri değiştireceğinden yavruların sorunlu olmalarına ve kritik periodun her evresinin gerektiği gibi uygulanamamasına neden olur.
Yavru köpek yukarıda belirtilen kritik periodun ikinci sosyallleşme sürecine kadar olan zamanını annesi ve kardeşleri ile beraber geçirmektedir. Köpek sahiplenecek kişiler alacakları yavrunun kritik periodunun ikinci sosyalleşme dönemine kadar olan evrelerini gerektiği gibi geçirdiğinden emin olmalıdır. Yavrunun alınacağı yer güvenilir bir yer olmalı ve annenin sahibinin veya üreticinin kritik periodlara uyduğu bilinmeli bu mümkün değilse zaman zaman anne ve yavrular ziyaret edilip gelişmeleri izlenmelidir. Köpek sahiplenildikten sonra da kritik periodun geriye kalan evrelerinin tamamlanması köpeği sahiplenen tarafından gerçekleştirilir.
Yavru köpeğin anne ve kardeşleri yanında 2 ayını tamamlayıp yeni sahibine gelmeden önce kritik period kuralları içersinde yapılması gerekenler sırasıyla şöyle olmalıdır;
-Prenatal period: Bu devre yavrunun anne karnında geçirdiği süredir. Annenin gebeliğin 3. devresinden sonra maruz kaldığı ve sergilediği davranışlar karnındaki yavrunun gelişimini etkilemektedir. Örneğin annenin gebeliğinin bu döneminden sonra yavruları doğurana kadar stres altında kaldığı durumlarda doğan yavruların öğrenme kabiliyetlerinde düşüş ve davranışlarında aşırılık gözlemlenmiştir.
Gebe olan anne köpek yavrulamadan önce rahatsız edilmeyeceği ve kendisininde rahat edeceği bir yerde bulundurulmalıdır. Bu zaman içersinde anne dışarıdan tahrik edilmemeli kendini savunacak ve strese sokacak durumlarda bulundurulmamalıdır. Örneğin dışarıdan yabancı köpek veya insanlar tarafından taciz edilip koruma yapacak duruma getirilmemelidir.
Köpek doğum olana kadar bu yerine alışmalı ve doğum yapacağı bu yeri kendisi için emin, rahat ve güvenilir olarak algılamalıdır.
-Neonatal period: Neonatal period yavrular doğduktan sonra başlar ve yaklaşık 12 gün sürer. Bu devrede yavruların gözleri kapalıdır, kulakları duymaz, miyelin yapısı gelişmemiştir ve sinirler duyarsızdır, miyelin yapısı ilk 3 günden sonra yavaş yavaş gelişmeye başlarlar. Bu zaman içersinde tek ilişki kurdukları anneleridir. Anneleri yavruların herşeyinden mesuldürler, Beslenmeleri, tuvaletlerinin yaptırılması, temizlenmeleri, vücut ısılarının belli bir seviyede tutulması anneleri tarafından karşılanır. Bütün bunlar olurken yavruların gözleri ve kulakları kapalı, miyelin yapıları tam gelişmemiş olduğu halde mühürleme (imprinting) dediğimiz olay gerçekleşir. Mühürleme yavruların yaşamlarının bu ilk döneminde çok hızlı, istikrarlı, programlı bir öğrenme ile bu kritik devrede annelerine bağlanmalarını sağlayan içgüdüsel davranış yapılarının tetiklenmesidir. Mühürleme hayvanların çoğunda geri dönüşsüzdür, insanlarda ise geri dönüşlüdür. İşte mühürlemenin geri dönüşsüz olduğu bu neonatal dönem köpek yavruları ve anneleri için çok önemlidir. Bu dönemde onlara karşı yapılacak bazı davranışlar onları etkileyecek ve ileride ne tür davranışlar göstereceklerini belirleyecektir. Annede bu dönemde mühürleme ile yavrularını kabul edecek ve tanıyacaktır.
Bu yavruların her ne kadar gözleri, kulakları kapalı, sinirleri tam gelişmemiş olsa da yapılan araştırmalar, çekilen EGG ler ile yavruların ışık, ısı değişimi gibi bazı dış etkenlere tepki verdikleri gözlemlenmiştir.
Yavruların bu devrede dışardan aldıkları ısı değişimi ve ışık gibi etkenler onları strese sokmaktadır. Bu stres yavruların bu evresinde gerekli olmaktadır. Yalnız dikkat edilmesi gereken stres oranın iyi ayarlanmasıdır. Yavrular eğer çok fazla stres içinde bulunurlarsa adrenal salgılayan bezlerinde fazla çalışma nedeniyle aşırı gelişme olmaktadır. Eğer az stres alırlarsa, az çalışan adrenal bezleri bu sefer gelişememektedir. Fazla gelişen adrenal bezleri yavrular büyüdüğünde köpeğin fazla adrenal salgılamasından dolayı aşırı tepkisel olmalarına yol açar, aksi olduğu zaman da az gelişmiş olan adrenal bezleri daha az adrenal salgıladığından köpeklerin daha az duyarlı olmalarına yol açar. Her iki durumdaki köpekler eğitilmeleri zor olan, çeşitli problemleri olan köpekler haline gelirler.
Yavruların geçeceği bu evrede stres oranı şu şekilde ayarlanmalıdır. Yavrular anneleri ile loş, ısıya karşı korumalı, sessiz ve kimse tarafından rahatsız edilmeyecekleri bir ortamda olmaları gerekir. Her gün yavrular bu ortamdan tek tek ele alınmalı ve ışığa çıkarılmalıdır, ayrıca bulundukları ortamdan da dışarı alınarak ısı değişikliğine maruz bırakılmalıdır. Bu esnada yavru ele yatırılıp yavaşca sağa ve sola yatırılmalı, başından kuyruğuna kadar yavaşca okşanmalıdır. Bu işlem her bir yavruya günde sadece 3 dakika yapılmalıdır. Diğer zamanlarda yavrular ve anneleri kesinlikle rahatsız edilmemeli, yanlarına girilmemeli, etraftan onları rahatsız edecek gürültü (inşaat çalışması, yol çalışması gibi yüksek sesler), köpek havlamaları, yabancı insan sesleri gelmemelidir. Bunların hepsi yavrulara stres kaynağı olmasada annenin stres halinde olması yavrularıda etkileyecektir.
-Geçiş periodu: Neonatal periodun 12 gün sonra bitmesiyle yavruların gözleri ve kulakları açılır ve bulundukları ortamı algılamaya başlarlar. Diğer kardeşlerinin ve sahibinin farkına varırlar. Bu evrede yavruların daha fazla duyumsal olarak zengin bir ortamda olmaları gerekir. Yavruların bulunduğu yer biraz daha genişletilir, Daha fazla ele alınabilir ve tırnak uçları kesilebilir veya törpülenebilir.. Aynı zamanda bulundukları ortama boylarına göre oyuncaklar konulmalıdır. Yavrular bunları koklayarak üzerlerine çıkar ve değişik uyarıcılarla karşılaşmış olurlar. Bütün bunlar olurken yavrular annelerinden uzaklaştırılmamalıdırlar ve gene yüksek seslerin gelmesi önlenerek rahatsız olmaları dolayısıyle stres altına girmeleri engellenmelidir, çünkü yavruların görme ve işitme duyuları halen gelişim evresindedir.
Geçiş periodu 12 ile 21. günler arasıdır ve yaklaşık 21 gün sonra yavrular birinci sosyalleşme perioduna girerler.
-Birinci ve ikinci sosyalleşme periodu: Yavrular annelerinin ve kardeşlerşnin yanından ayrılmadan birinci sosyalleşme periodunu bitirirler ve ikinci sosyalleşme periodununda bir iki haftasını geçirirler. Anne ve kardeşlerin beraber olan bu yaşamları bir sürü modeli gibidir ve yavruların karakterleri bu sürü içersinde belirlenir. Onun için yavrulara ve anneye birbirlerine karşı olan davranışlarında müdahale edilmemelidir. Yavrular anne yanında kaldıkları bu süre içersinde, her yavru değişik derecelerde olmak üzere anneleri tarafından cezalandırılırlar. Bu cezalandırmalar anne tarafından kafalarından, enselerinden yavaşca ısırılarak ve sarsılarak olur. Anne fazla meme emen yavruyu hırpalayabilir veya hiçbir neden olmadan bazı yavruları daha fazla hırpalayabilir. Bütün bunlar yavrularca ceza olarak algılanır. Bu davranışları gören yavrular da birbirlerine böyle davranmaya başlarlar. Aynı zamanda birbirleri ile ve annleri ile oyunlar oynarken canları acıdığında karşı tarafı ikaz etmek için annlerinden gördükleri bu davranışlarla cevap verirler. Bu davranışı kardeşinden ve annesinden gören diğer yavruda oyun ısırmalarında geri adım atar ve daha az can yakıcı ısırmalar uygulamaya başlar. Bu oyunlar ve karşılıklı cezalandırmalar yavruların yumuşak ağızlı olmasına yol açar ve ileride bu evreyi anne ve kardeşleriyle beraber geçiren bu yavrular sahiplendirildiklerinde oyun ısırmalarında tutarlı ve ılımlı olurlar. Yavrular bu evrede izlendiğinde ileride nasıl bir karakterde olabilecekleri hemen hemen anlaşılabilir. Fakat bu kesin bir sonuç teşkil etmez yavru anne yanından ayrıldıktan sonra gene kritik period içersinde ona karşı olan davranışlar karakterinde değişiklik olmasına ve yanılmaya sebep verebilir. Anne tarafından çok fazla cezalandırılan bir yavru ileride submissive bir yavru olabilir ve bu sayede ya çok itaatkar olur veya aşırı submissive olduğundan eğitimi daha da zorlaşabilir. Diğer taraftan anne yanında çok az cezaya maruz kalmış olan yavru baskın olabilir ve bu da bazı durumlarda eğitimi zorlaştırabilir. Anne her yavruya eşit davranamadığı için bütün kardeşlerin her biri değişik karakterde olur, ileride yetişkin köpekler olduklarında hepsi ayrı davranışları sergileyen köpekler haline gelirler.