Evde beslenen köpek alerjilerden koruyor
Köpek beslenen evdeki küçük çocukların solunum yolları alerjisine
yakalanma riskinin diğer çocuklara göre az olabileceği açıklandı. Alman
araştırmacılar, yaklaşık 9 bin çocuğu doğumlarından 6 yaşına kadar
izledi. Araştırmalar sonucunda; evde köpek besleyen ailelerin
çocuklarının astım, egzama ve alerjik rinit gibi hastalıklara yakalanma
ihtimalinin daha düşük olduğu görüldü.
12-36 Aylık Dönem
Bebeğiniz artık yürüyor, konuşuyor. Hatta belki de verdiği yanıtlarla
sizi şaşırtıyor. Fiziksel ve psikolojik olarak onu yetiştirirken dikkat
etmeniz gereken noktaları merak ediyorsanız bu bölümü okumanızı tavsiye
ediyoruz.
12-36 Aylık Dönem
Evdeki küçük dostlarımız
Durmadan miyavlayan bir kedi, sahibi nereye gitse yanından ayrılmayan
bir köpek, fanusunda bir o yana bir bu yana durmadan giden rengarenk
bir balık ya da durmadan değişik sesler çıkararak öten bir kuş;
hangimiz bu evcil dostlara karşı duyarsız kalabilir.
Hele daha hayatı yeni tanımaya çalışan çocuklar için evcil hayvanlar büyük ilgi odağı olur.
Hayvanlar, çocuğun kendisinden ya da anne ve babasından son derece
farklı bir biçimde yürüdükleri ve ‘konuştukları’ için, çocukları deyim
yerindeyse büyülerler.
Evde bir hayvan beslemek çocuğun kendini sorumlu hissetmesine ve
kendisiyle konuşulacak özel bir ‘dost’ edinmesine yardımcı olur.
Çocukların hayvanlardan öğreneceği çok önemli şeyler olduğunu
vurgulayan psikologlar evde bir hayvanla güçlü bir iletişim kuran
çocuğun ileri yıllarda arkadaşlarına, yaşlılara ve hayvanlara olumlu
davranışlar sergilediğini belirtiyor.
Özellikle sık sık öfke patlamaları yaşayan, mızmızlık yapan çocukların
bu davranışları evde beslenen bir hayvanla en az düzeye indirilebiliyor.
Araştırmalar ayrıca çocukla evdeki kedi yada köpek arasında kurulan
iletişim sayesinde öğrenme ve dil becerisi geliştiğini gösteriyor.
Uzmanlar evde hayvan besleyen çocukların okulda daha başarılı olduğuna,
kişisel güvenin ve özsaygının daha gelişmiş olduğuna dikkat çekiyor.
Koruyucu Köpek Mi? Rengarenk Baliklar Mı?
Anne baba eve bir hayvan almaya karar verdiklerinde kendi yaşam
biçimlerini gözden geçirerek besleyecekleri evcil hayvana karar
vermelilerdir. Aileye, evin büyüklüğüne ve çocukların yaşına en uygun
hayvan seçilmelidir.
Pek çok aile sadık ve hareketli olmalarından dolayı köpek beslemeyi tercih ederler.
Ev hayvanları çocukların en iyi dostlarıdır ama çocuğun sağlıklı bir
gelişim göstermesi için en azından dört yaşına kadar hayvanlarla yalnız
kalmamasına dikkat edilmelidir.
Köpekler evcil hayvanlar arasında en sadık olanlarıdır. Köpekler
özellikle çocuklara karşı koruyucu duygular besler. Aileler eve bir
köpek alıp beslemeden önce, bu sevimli hayvanla hayatı paylaşmak
gerektiğini iyi bilmelidir.
Köpekler kendilerini aile bireyi olarak görür ve ailenin de öyle
görmesini ister. Aile fertlerinin kendine karşı beslediği duyguları çok
iyi hisseder ve ona göre davranır. Diğer evcil hayvanların aksine köpek
sahibi olmak büyük sorumluluk gerektirir. Düzenli olarak veterinel
kontrolüne götürülmeli, aşıları ihmal edilmemelidir. Bütün gün evde
olan köpekler için sabah ve akşam yürüyüşleri çok önemlidir.
Eve bir hayvan almaya karar verdiğinde anne babalar evdeki çocuğuda
buna hazırlamalıdır. Çocuklar zaman zaman bilmeyerek de olsa hayvanlara
eziyet edebilirler. Kuyruğu yada tüyleri çekilen bir hayvan bundan
hoşlanmayabilir ve zararlı bir davranışta bulunabilir. Çocuğa hayvanı
korkutmadan ve sıkmadan nasıl davranması gerektiği öğretilmelidir. En
önemlisi ev hayvanına karşı çocuk saygılı olmayı bilmelidir.
Bakım,Sağlık Ve Koruma
Ev hayvanları beslemek ve sevmek için harika yaratıklardır ama hastalık
kapmak da bir o kadar kolaydır. Özellikle küçük çocukların olduğu
ailelerde bazı tehlikeler olabilir.
Bu yüzden bazı sağlık koruma önlemlerini almakta fayda vardır. Gerek
çocuğu gerekse tüm aileyi bundan korumak için hayvanların temiz
tutulması çok önemlidir. Köpeklerin aşıları mutlaka yaptırılmalıdır.
Çocuğun güvenliği için hayvanlardan gelecek tehlikeler ve bunların
çözümü anne baba tarafından bilinmelidir. Çocukla girdikleri her
etkileşim kontrol altında tutulmalıdır.
Küçük Dostlara İlk Yardim
Ev kazaları bizim için olduğu kadar bizimle aynı ortamı paylaşan evcil
dostlarımız için de geçerlidir. Evde beslenen hayvanının hayatı
tehlikeye girdiğinde ilk yardım uygulamayı bilmek gerekir. Bunun için
öncelikli olarak hayvanlar için de bir ilk yardım çantası
bulundurulmalıdır. Çantanın içinde gazlı bez, merhem, cımbız ve resimli
bir ilk yardım kitabı bulunmalıdır. Hayvanlar için de ağız kapalı
burundan tenefüs yöntemi öğrenilmelidir. Hayvanlara insanların
kullandığı ilaçlar kesinlikle verilmemeli, veterinerin numarası el
altında bulundurulmalıdır. Herzaman en kötüsüne hazırlıklı ve
soğukkanlı olunmalıdır.
Evcil hayvanlarda en sık rastlanan olayların başını araba kazaları
çeker. Böyle bir durumda ilk olarak nefese bakılmalı, nefes yoksa ağız
kapalı burun tenefüsü yapılmalıdır. Kan varsa yaralar sarılmalı, kalp
atmıyorsa ritmik kalp masajı uygulanmalı, dili mavileşmiş ya da
beyazlaşmışsa battaniyeye sarılıp hemen veterinere götürülmelidir.
Hayvanlarda rastlanan bir başka acil olayı ise böcek sokmaları
oluşturur. Hayvanlar böcek sokmalarına alerjik reaksiyon gösterirler.
Baygınlık, kusma, salya, aşırı tırmalama, ağız şişkinliği görülebilir.
Bunlar yoksa, böcek iğnesini bir cımbızla çıkarmak ve soğuk kompres
yapmak yeterlidir.
Hayvanın yabancı bir cisim yutması da sıkça rastlanan olaylardandır.
Hayvanın gırtlağına yabancı bir cisim kaçmışsa onu sakinleştirmeye
çalışıp hemen veterinere götürmek en iyisidir. Bilinç kaybı varsa,
parmak boğaza sokulup nefes borusu açılmaya çalışılmalıdır. Hafif
darbelerle göğüse vurulup, ağız kapalı burundan suni teneffüs
yaptırılmalıdır.
Evcil hayvanların yaşayabileceği bir başka kaza türünü de zehirlenmeler
oluşturur. Belirtileri, kusma, ishal, titreme, hızlı soluma,
alışılmışın dışında ağız kokusu olabilir. Hayvan bu belirtiler
görüldüğünde zaman kaybetmeden veterinere götürülmelidir.
Ev Hayvanı Ölürse
Çocuklar ölüm kavramını anlayamazlar ve evde beslediği hayvanının ölümü
onları çok üzebilir. Ancak yaşam döngüsünü öğrenmeleri duygusal
gelişimlerini hızlandırır. Böyle bir durumda;
• Çocuğun kederlenmesine ve ağlamasına izin verilmeli, ölen hayvan konusunda onunla konuşulmalıdır.
• Olanak varsa ölen hayvan için küçük bir gömme töreni yapılabilir.
• Çocukların belleklerinin güçlü olduğu unutulmamalıdır. Duygularını
dile getirmesine, içini dökmesine olanak verilirse acısını daha çabuk
unutacaktır.
Bir evcil hayvan gerçekten de en iyi dostlarınızdan biri olabilir.
Çok yorucu bir gün sonrası, evinize geldiğinde sizi bekleyen gerçek bir
dost ve en iyi sırdaşınızın sizi karşılarken duyduğunuz haz gerçekten
çok büyüktür. Önyargılarınızdan kurtulma vakti geldi, RealAge olarak
şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki evcil hayvan beslemek sağlığa çok
yararlıdır.
Son yıllarda yapılan bazı araştırmalarda, evcil hayvan beslemenin
sağlığa inanılmaz faydaları olduğu ortaya konarak, kanıtlanmaktadır.
Düşük kan basıncından daha az strese ve güçlü bağışıklık sistemine
kadar iyileştirici noktaları çoktur. Ve elbette kim ne derse desin,
sosyal ilişkilerinizi güçlendirmekte en iyi etkiyi gösterirler!
Eskilerde şöyle bir inanış vardı ki; eğer evinizde hayvan
besliyorsanız, çocuklarınız büyük ihtimalle alerjiye daha duyarlı
olurlar. Wisconsin Madison Üniversitesi doktorlarından James E.Gern
konuyla ilgili olarak, son zamanlarda yapılan birden fazla araştırmanın
bu eski inanışı yıktığı ve evlerinde evcil hayvan ile birlikte büyüyen
çocukların alerji ve astım risklerinin çok daha az olduğunu
gösterdiğini söylüyor.
Dr.Gern yaptığı bir araştırmada, doğumdan hemen sonra aldığı kan
örneklerini, bebekler 1 yaşına geldiğinde karşılaştırdı. Bu
araştırmada, evde yaşayan hayvanların alerjik reaksiyon, bağışıklık
sisteminde değişiklik ve bakterilere karşı olan reaksiyonları analiz
edildi. Eğer evde bir köpek yaşıyorsa, yeni doğanların, evde köpek
yaşamayan bebeklere göre %25 oranında daha az alerji riski olduğu
ortaya kondu. Bununla beraber bu bebeklerde egzema, kızarıklıklar ve
çeşitli cilt sorunları riski de daha az olarak açıklandı. Bağışıklık
sistemlerinin ise daha güçlü olduğu da araştırma sonuçlarına eklendi.
Yaşlılar İçin Köpeklerin Dostluğu Önemli Yapılan araştırmalarda,
özellikle Alzheimer hastalarının evlerinde evcil hayvan bulunuyorsa,
endişeli ruh hali ve anksiyete sorunlarından daha az etkilendikleri
ortaya çıkıyor. California Üniversitesi Davis Veteriner Bölümü
profesörlerinden Lynette Hart konuyla ilgili, yaşlıların bir evcil
hayvan beslemeleri, onlarla oynamaları ve ilgi göstermelerinin
kendilerini çok mutlu ettiğini ve hayata daha sıkı sarıldıklarını
belirtiyor. Bu noktada yaşlıların, köpeklerden daha az ilgi ve bakıma
ihtiyaç duyabilen kediler ile daha kolay iletişim kurabilecekleri
belirtiliyor.
Bir köpeği gezintiye çıkarmak bile, bunu yapabilecek durumda olan yaşlı
insanlar için mükemmel bir egzersiz olarak kabul ediliyor. Egzersiz
yaparken arkadaş desteğinin ne kadar önemli olduğunu daha önceden
sizlere belirtmiştik, bu noktada ikisi bir arada yarar sağlamış oluyor.
Yeni İlişkilere Açılan Kapı Evet bu hep söylenir, her zaman
karikatürlere bile konu olur, ama gerçektir. Örnek olarak bir köpek
sizin yeni insanlarla tanışmanızı çok kolaylaştırır. Doğal bir sosyal
iletişim köprünüz olur.
Özellikle sosyal izolasyonlar yaşayanlar ve utangaç kişiler için büyük
önem taşımaktadır. Atlanta Emory Üniversitesinden Prof.Dr. Nadine
Kaslow konuyla ilgili olarak , bu tarz sosyal iletişimler bazen
başladığı gibi bitse de, bir gün hayatınızın en önemli ilişkisine
açılabilecek bir kapı olabileceğini belirtiyor.
Stres altındaki insanlarda, zararlı kimyasalardan kabul ettiğimiz
kortizol ve norepinefrin salgılamasının daha fazla olduğu bilinmekte…Bu
hormonlar Kan basıncı, heyecan, uyku ve ruh halinin düzenlenmesinde
önemli bir rol oynar. Texas Üniversitesinden Prof.Dr.Blair Justice bu
konuda ilginç açıklamalarda bulunuyor. Dr.Blair, kedi ve köpeklerle
hareketli oyun oynayayanların kortizol ve norepinefrin hormonları değil
de, bizi mutlu eden ve sakinleştiren uyarıcılardan olan serotonin ve
dopamin hormonları salgılarının arttığını belirtiyor. Fiziksel egzersiz
yaparken mutlu olmak çok kolay değil, fakat köpeğinizi koştururken siz
de ona ayak uydurursanız, hem fiziksel hem de ruhsal yararlarını
hissedeceksiniz.