Besleme Yanlışları? - Vet Hek H. Can Kutay
Kedi ve Köpeklerde gözlenen besleme yanlışlarını pratik olarak 4 başlık altında toplayabiliriz.
1. Enerji fazlalığı
Büyük (Alman çoban köpeği, Dobermann, Rotweiler) ve dev ırk (Alman
Dogge, Bernhard) köpek ırklarının, büyüme devrelerinde yüksek enerji
alınması sonucunda Osteochondros-Sendromu ortaya çıkar. Bu durum geri
dönüşümsüz olarak iskelet sisteminde bozukluklara neden olur ve
hayvanın tüm hayatı boyunca problemlere sebebiyet verir.
Enerji fazlalığı, erişkin köpeklerde ise Adipositaza (aşırı kilo) neden
olur. Normal canlı ağırlığın % 20 sinin aşılması bu probleme neden
olur. Gelişmiş ülkelerde köpek ve kedilerde en fazla rastlanan beslenme
yanlışlığıdır. Köpeklerin % 25-40, kedilerin ise %20-30 unda bu
probleme rastlanır. Adipositaz iskelet ve dolaşım sistemi üzerine
olumsuz etki yaptığı gibi, Diabetes mellitus ve tümör riskini attırır.
Ayrıca enfeksiyon hastalıklara karşı direnci düşürür. Enerji bakımından
eksik besleme genelde gözükmez. Ancak laktasyondaki köpeklerde artan
ihtiyacın karşılanamaması sonucunda ortaya cıkar.
2. Yetersiz Beslenme
Kedi ve köpek beslenmesinde en çok rastlanan besleme yanlışlarından
biri de Kalsiyum (Ca) yetersizliğidir, özellikle büyüme dönemlerinde.
Ca yetersizliğinin en önemli nedeni, fazla fosfor (P) alımıdır. Ca
eksik beslenmenin yanında, Ca
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]oranının alınan fazla et ve sebze nedeniyle düşmesidir. Bu durumlarda
bu besinlere ek olarak Ca ilavesi problemin çözümüne yardımcı olur.
Sodyum (Na) eksikliği, genelde evde hazırladığımız kedi-köpek
mamalarına yeterince tuz ilave etmememizden kaynaklanmaktadır. Bunun
sonucunda hayvanlarımızda taşikardi ve exsikkoz gibi problemler
şekillenmektedir.
Kedilerde gözlenen Taurin (esansiyel amino asit) eksikliği, tek
taraflı, hayvansal gıdadan yoksun beslenme yanlışlığı sonucunda ortaya
çıkar.
Kedi-Köpeklerde gözlenen diğer esansiyel besin maddeleri
eksikliklerinde, özellikle, linolenik asit (sakatatla besleme, bitkisel
yağca fakir rasyonlar), farklı vitaminler (Biotin, Vitamin A, E, B2,B6)
ve mineral maddelerin (çinko, demir, iyot) eksikliklerinde deri ve tüy
problemleri ortaya çıkar. Kedi-köpek kliniklerinde gözlenen deri-tüy
hastalıklarının temelinde bu besleme yanlışları bulunmaktadır.
3. Hypervitaminoz (Vitamin fazlalığı)
Vitamin D preparatlarının gereksiz yere kullanılması sonucunda yumuşak
dokuların kireçlenmesi, özellikle damar ve böbreklerde problemler
ortaya çıkar.
Vitamin A fazlalığı fazla miktarda pişmemiş karaciğer tüketen kedilerde
gözlenir. Bu beslenme yanlışında devam edilirse boyun ve sırt
bölgesindeki kemiklerde üremeler şekillenir ve kedi kafa çevirme
hareketlerini yapamaz. Geri dönüşümü olmayan bu problem, yanlış besleme
devam ederse hayvanın ölümüne neden olur.
4. Diğer Beslenme Yanlışları
All-meat-Sendromu: Ani veya fazla et ürünleriyle beslenme sonucunda, Ca
ve I yetersizliğine bağlı olarak hyperparatiroidismus şekillenir ve
deri yapısında bozukluk (kepeklenme), cıvık, kötü kokulu dışkı, iskelet
bozukluğu problemleri ortaya çıkar. Bu durumu önlemek için, sebze ve
meyve ağırlıklı rasyonlar ve ilave mineral katkısı yapılır.
Erişkin kedi-köpeklerde gözlenen güçlü veya zayıf Laktoz-intoleransı
nedeniyle, süt ve süt ürünlerinin sadece belli sınırlar dahilinde
verilmesi gerekmektedir. Günlük laktoz alımı, 1-2 g/kg Canlı Ağırlık
(CA)düzeyini aşmamalıdır.
Köpeklerde çok fazla miktarda kemik tüketilmesi (> 10 g/kg CA/gün)
hareket zorluğuna, ağır obstipasyonlara (tıkanıklık) neden olur. Yine
yumuşak yapılı kemiklerin tüketilmesi (tavuk-hindi kemikleri) sindirim
sisteminde yaralanmalar ve bozukluklara neden olmaktadır.
4 madde başlığı altında incelediğimiz besleme yanlışları hayvan
sahipleri tarafından sıkça yapılmakta ve kedi-köpeklerimizin
hastalanmasına neden olmaktadır. Tüm bu beslenme hatalarını minimuma
indirmek ve hayvanlarımızı sağlıklı bir şekilde yaşatabilmek için
Veteriner Hekimlerine danışılmalı ve profesyonel kedi-köpek mamaları
tercih edilmelidir.
Veteriner Hekim H. Can Kutay
İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı
Can Kutay, 1973 İstanbul doğumlu. 1991 yılında İstanbul Erkek Lisesini
bitirdikten sonra, 1997 yılında İstanbul Üniversitesi Veteriner
Fakültesinden mezun oldu. 1998 yılından itibaren aynı fakültenin Hayvan
Besleme ve Beslenme Hastalıkları Ana bilim Dalında Araştırma Görevlisi
olarak çalışmakta ve doktorasını yapmaktadır. Almanca ve İngilizce
bilmektedir.
Erişkin Köpek Beslenmesi
Bir köpek tam erişkin duruma geldiğinde artık idame periyoduna
girmiştir. Gebe, hasta ya da aşırı çalışmak durumunda olmayan normal
sağlıklı köpekler, uygun vücut yapılarını idame ettirebilmek için daha
az besine ihtiyaç duyarlar. Uygun vücut yapısı deyince anlaşılması
gereken, iyi orantılar; kaburgaların gözle görülmemesi ama elle
yoklandığı zaman hissedilebilmesi; kaburgaların hemen devamında bel
kısmının belirgin olmasıdır.
Daha düşük kalori ihtiyacı olan ve/veya daha az aktif olan köpeklerde
aşırı kilo alımı konusunda dikkatli olunmalıdır. Bir köpeğin ağırlığı
çoğu zaman basitçe, yemek artıklarından, sürpriz kaçamaklardan ve
yüksek enerjili mamalardan uzak durarak azaltılabilir. Aşırı kilolu
köpekler daha sık sağlık sorunlarıyla karşılaşır ve beklenen yaşam
süreleri daha kısadır.
Erişkin köpekler için beslenme önerileri ırk, aktivite, metabolizma ve
sahibinin seçimine göre farklılık gösterir. Beslenme her gün aynı
zamanda yapılmalı ve daima taze, temiz su bulundurulmalıdır. İnsanlar
gibi, köpeklerin de iştahı her gün aynı olmayabilir. İştahsızlık kalıcı
olmadığı sürece ya da diğer hastalık belirtileri veya kilo kaybı yoksa
bu önemli bir sorun oluşturmaz; eğer devam ediyorsa bir veteriner
tarafından görülmelidir.
Yavru köpek beslenmesi
Yaşamlarının ilk yedi ile on günü boyunca yavru köpeğin gözleri kapalı
durumdadır. Bu süre içinde doğum ağırlıklarının iki katına ulaşırlar ve
gittikçe daha da aktif hale gelirler. Tahmini olarak, emzirme dönemi
boyunca her hafta, ağırlığın yaklaşık doğum kilosu kadar artması
gerektiğini söyleyebiliriz (bu kilo artışı ilk hafta biraz daha az, son
haftalarda da biraz daha fazla olabilir).
6 haftalık iken çoğu yavru artık sütten kesilmeye hazırdır. Eğer daha
önceden annesinin kabından katı mama yemeye başladıysa, 4 ya da 5
haftalık iken bile kendi kendine sütü bırakabilir.
Normal büyüme ve gelişmeyi sağlayacak olan besin ihtiyacı, erişkin
köpeklere oranla yavrularda daha fazladır. Bu yüzden gelişme ve üreme
ya da tüm yaşam evreleri için tasarlanmış, besinsel olarak tam ve
dengeli diyetler önerilir. Vitamin, mineral, et ya da diğer herhangi
bir ek maddeye gerek yoktur.
Bir yavrunun mide kapasitesi, gerekli günlük besini bir kerede alacak
kadar büyük değildir. Daha küçük olan yavrular, günde en az üç kez
beslenmelidir. Dört ya da beş aylık olduklarında günde iki öğüne kadar
düşülebilir. Daima taze ve temiz su da sağlanmalıdır.
Yemeğin her gün aynı zamanda ve aynı yerde verilerek bir beslenme
alışkanlığı oluşturulması önerilir. Köpeğinizin kabında sürekli mama
bırakmayınız. Ona belli bir zaman tanıdıktan sonra yemediği mamayı
önünden kaldırıp bir sonraki öğün saatine kadar bir şey vermezseniz hem
davranış biçimi hem de sindirim sistemi açısından düzen sağlanmış
olacaktır. Masadan, kendi yediğiniz yemeklerden vermek tavsiye edilmez
çünkü bu şekilde bunu alışkanlık haline getiren, yemek seçen ve huysuz
bir köpeğiniz olabilir. Tam ve dengeli diyetle beslenen yavrular ek
olarak vitamin, mineral ya da ete ihtiyaç duymazlar. Hatta, fazla ilave
besin verilmesinin düzenli gelişim açısından zararlı olduğu bile
gösterilmiştir.
Bir yavruya verilmesi gereken mama miktarı boy, aktivite, metabolizma
ve çevre koşullarına göre değişir. Aşırı kilo almaya izin
verilmemelidir. Bu, sadece kötü bir görüntüye neden olmakla kalmaz;
aşırı kilo kemik anormalliklerine yol açabilir. Köpeğinizin çok fazla
kilo almaya başladığını fark ederseniz mama miktarı azaltılmalıdır.
Eğer kilo alımı yavaş ise ve başka bir sağlık sorunu yoksa mama miktarı
arttırılmalıdır. Köpeğinizin durumu ile ilgili bir sorunuz ya da
şüpheniz varsa bir veterinere başvurmalısınız.