Tatil zamanı yaklaşınca en sevdiğim sahne kedilerimin günlerce süren
bavul kavgaları oluyor. Daha bavulu çıkarmak için elimi atınca
yüzlerinde hem muzip hem de tedirgin bir ifade beliriyor.
Benim gibi heyecanlanıp 3-5 gün önceden bavul hazırlayanlardansanız
kedilere tam gün doğuyor. O bavulun içine ilk kimin gireceği ve yerini
kaptırmamak için kıpırdamadan ne kadar süre kalacağı çok önemli
konular. Bu arada bavulun ağzı kapalı değil, elbette. Bir yanda
istiflenmiş giyecekler, çantaya girmek üzere bekliyor, bir yanda
"kıllı" kavgalara sahne olmuş ve alt tabanı silme tüyden görünmez hale
gelmiş içi kedili bir bavul. Kedilerim böyle mutlularsa giyecekler son
dakikayı bekleyebilir.
Kediler ve tatil konusu yazın en düşündüren konularından biri.
Özellikle çok sayıda kedi bakanlar için. Kedilerin ortam değiştirmeyi
sevmediklerinden yolculuktan fazla hazzetmeklerini söyleyebiliriz.
Tatil zamanı önümüzde dört seçenek çıkıyor
- Kedimizle tatile gitmek
- Kedimizi bir kliniğe veya pansiyona bırakmak
- Kedimize evde bakacak birini ayarlamak
- Hiçbiri olmuyorsa tatili iptal etmek
Geçmiş
yıllarda birkaç tatilimi kedimle birlikte yaptım. Zorunlu kalmadıkça
bir daha kesinlikle kedilerimi tatile götürmeyi düşünmem. 12 saat araba
yolculuğu, yeni ortama adaptasyon, yeni ortamdaki sokak kedileri ve ev
kedim arasındaki kıskançlık, tavır-trip’e maruz kalma, devamlı ‘burada
kaybolur mu’ endişesi ve iki dakika oturamadan gözden ayırmamak için o
nereye ben oraya durumu… Daha pratik bir çözüm bulduk ailece. Son
yıllarda dönüşümlü olarak tatile gidiyoruz.
Kediniz evde kalacaksaBir yakınınız sizin yokluğunuzda eve gelip kedilerinize bakacaksa
nelere dikkat etmesi gerektiğini ona detaylarıyla anlatın. Evi
havalandırırken pencere ve balkon kapılarına dikkat etmesini, mama, su
ve kum kaplarının gün aşırı temizlenmesi gerektiğini, suyun her gün
tazelenmesini, hazır gelmişken en azından 10 dakika kediyle oynamasını…
Kedinizi bir klinik veya pansiyona bırakacaksanızKediler de hiçbir canlı gibi kafes ardında yaşamayı sevmezler.
Başka hiçbir şansınız yoksa ve kedinizi bir yere bırakmak
zorundaysanız, önceden orayı ziyaret edin. Vet. hekimle görüşün ve
kedinizin iç ve dış parazit kontrollerini yaptırın. Kafeste kalacağı
günlerde yabancılık çekmemesi için oyuncaklarını, kokunuzun sindiği bir
parça eşyayı yanında götürün.
Kedinizle tatile gidiyorsanızKedinizin kuduz aşısı yapılmış olmalı, iç ve dış parazit kontrolü yapılmış olmalı ve sağlık karnesi daima yanınızda bulunmalı.
- - -
Arabayla yolculukHer şey kediyi taşıma kabının içine sokmakla başlar. Eğer bunu yara
almadan başardıysanız sorunu yarı yarıya çözdünüz demektir. Kediniz bu
taşıma kabına hiç sıcak bakmıyorsa, seyahatten 2-3 hafta önce kabı onun
görebileceği ve cesaretini toplarsa içine girebileceği açık bir yere
koyun. İçine girdiğinde onu ödüllendirin. Gide gele, kediniz kaba
alışmaya başlayacaktır.
Uzun yola gidiyorsanız, veteriner hekiminizin önerdiği şekilde
sakinleştirici ilaç verebilirsiniz. Yolculuktan önce kedinize yemek
vermeyin ve tuvalete çıkmasını sağlayın. Mola sırasında da dikkatli
olun ve kedinizi hava alsın diye dışarı çıkarmayın. Ortam
değişikliğinden korkan kedi saklanmak için kaçar. Hiç bilmediğiniz bir
yol üstünde kedinizi aramak için saatlerinizi harcayabilirsiniz.
Son bir şey daha, camları biraz açık da olsa sıcak arabada sakın kedinizi bırakmayın.
Otobüsle yolculukOtobüs firmalarının çoğu yolcu bölümüne kafeste de olsa pet
almıyor. Bazen de tamamen şoförün inisiyatifine kalıyorsunuz. Yolcu
bölümüne alınmayan kafesler bavulların konduğu yük bölümüne konuyor ki,
bir hayvan için büyük bir işkence. Havasızlık, aşırı sıcak, kafesin
içinde ne olduğunu anlamadan, hareket halinde geçen uzun saatler.
Petinizle tatile gidecekseniz ona bu işkenceyi yaşatmayın lütfen, uçağı
tercih edin.
Deniz otobüsleri ve feribotlar da içeri pet almıyorlar. Deniz
otobüslerinde arka açık tarafta kafes içinde yolculuk etmesine izin
veriliyor ancak o cereyanda kedinizin hasta olmaması mucize olur.
(Yaklaşık 3 yıldır birçok hayvan sahibinin IDO ile yazışması da bu
sorunu çözüme ulaştıramadı.)
Uçakla yolculukEn temiz yolculuk türü. Ancak belli başlı kuralları var.
- Kedinizle uçak kabininde yolculuk edecekseniz, mutlaka onun
için de rezervasyon yaptırmalısınız. Vet hekiminizin vereceği sağlık
belgesi, ve aşı karnesini yanınızdan ayırmayın. Kedinizi 45x35x23 cm
ölçülerindeki kutularla taşıyabilirsiniz ve kutuyla birlikte
tartıldığında ağırlığı 6 kg. yi geçmemelidir. Taşıyacak bir kafesiniz
yoksa bazı havayolu şirketleri bunu sağlıyor. Bu standardlara uymayan
hayvanların kabinde taşınmasına izin verilmiyor.
- Kafesi kiralayacaksanız, bulaşıcı hastalık riskini göze
almalısınız. Kafesiniz yoksa, bunu yolculuktan 2-3 hafta önce alın ve
kedinizin buna alışmasını sağlayın. Alacağınız kafesin her tarafı açık
olan bir kafes olmamasına ve kedinizin ayakta durabileceği kadar yüksek
olmasına dikkat edin.
- Eğer kediniz sizinle birlikte kabin içersinde yolculuk
edecekse check-in yapmadan önce biraz dolaştırmanızda fayda var.
Yolculuk sırasında yemek vermeyin. Kabin içinde kafes dışına çıkmasına
izin verilirse ona biraz su verebilirsiniz. Yanınıza kağıt havlu ve
diğer temizleme malzemesi almayı unutmayın.
- Kedinizin yolculuk yapacağı uçağın kargo bölümü, kabin içi
gibi basınç ve ısı kontrollüdür. Otobüstekinden çok daha rahat bir
ortamdır.
Yurtdışına çıkacaksanız mutlaka yapmanız gereken ek işlemler
- Kedinizin kuduz aşısının yapılmış olması şart. Kuduz
aşısının yapıldığı tarihinden 1 ay sonra vet. hekiminiz veya kuduz
titre testi uygulaması yapabilen bir merkez tarafından alınan kan
örneğinin AB tarafından onaylı bir laboratuara gönderilerek kuduz titre
testinin yapılması ve sertifika alınması gerekiyor. Bu testi ülkemizde
sadece Ankara Etlik Veteriner Laboratuarı yapıyor ve sonuç yaklaşık 2 -
3 hafta içinde geliyor.
- ISO 11784 veya 11785 standartlarına uygun mikroçip takılması şart. (Veteriner kliniklerinin çoğunda uygulanabiliyor.)
- Bağlı bulunduğunuz belediyenin Veteriner İşleri
Müdürlüğü’nden "Menşei Şahadetname" almanız gerekiyor. Bu belge
hayvanın o bölgede yaşadığının bir kanıtı.
- Veteriner hekiminiz tarafından eksiksiz olarak
doldurulmuş, aşıları tarih ve kaşe ile onaylı olarak kaydedilmiş aşı
karnesini ve hekiminizin ayrıntılı olarak yazacağı bir sağlık raporunda
imzalı ve kaşe onaylı olarak almanız gerekiyor. Bu sağlık raporunda
kedinizde insan ve hayvana bulaşan bir hastalık belirtisi olmadığının,
aşılama tarihinden 12 ay öncesine kadar hayvanın bulunduğu bölgede
herhangi bir kuduz vakası görülmediğinin ve kedinin karantinaya
alınmadığının vurgulanması yeterli.
- Bu belgeleri tamamladıktan sonra Tarım İl Müdürlüğüne
başvurarak İngilizce düzenlenmiş Uluslararası Sağlık sertifikası
almalısınız.
- Son olarak, gideceğiniz ülkenin anadili ne ise tüm bu kâğıtları bir yeminli tercüme bürosunda çevirttirmeniz gerekiyor.